Yoğun bakım sağkalımı arttıkça, post-ICU dönemde yaşam kalitesi ve fonksiyonel bağımsızlık kritik hale gelmiştir. Bu dönemde beslenme, yalnızca kilo kazanımı değil, kas fonksiyonu, immün onarım ve bilişsel iyileşmenin sağlanması açısından da önemlidir. Güncel kılavuzlar, post-ICU nütrisyon yönetiminin ayrı bir klinik alan olarak ele alınması gerektiğini vurgulamaktadır (ESPEN Transition of Care Position Paper, 2024).
Devamını Oku
Yoğun bakım hastalarında malnütrisyon sadece makronütrient (enerji-protein) yetersizliğiyle sınırlı değildir; mikronütrient eksiklikleri (vitaminler ve iz elementler) de hücresel düzeyde immün fonksiyonları, oksidatif dengeyi ve organ iyileşmesini doğrudan etkiler. Bu nedenle mikronütrient yönetimi, yoğun bakım beslenmesinin tamamlayıcı değil, terapötik bir bileşeni olarak görülmektedir.
Devamını Oku
Yoğun bakım hastaları, inflamasyon, katabolik stres, organ yetmezliği ve uzun süreli yatış gibi çok sayıda metabolik riski barındırır. Bu nedenle beslenme sadece “destek” değil, tedavinin bir parçası olarak kabul edilmektedir. Ancak son yıllarda, klasik “erken yüksek enerji + yüksek protein” yaklaşımına yönelik ciddi veriler ortaya çıkmıştır ve uygulamamızda paradigmalar değişmektedir. Aşağıda, güncel veriler ışığında yoğun bakımda beslenme yönetiminin temel başlıklarını ve yenilikçi yönlerini ele alacağız.
Devamını Oku